KİMLERDENMİŞ?

Bu blog, iki yakın arkadaşın ortaklığı ile seneler önce oluşturuldu, ancak evlilikler, doğumlar, ayrılıklar, yeni deneyimler derken, farklı bir yöne evrildi. Sonra da dendi ki, "ya biz bunu da denemişiz". O zaman neden insanlarla da paylaşmayalım? Her işte parmağı olan iki dostun yorumlarını, paylaşımlarını okuyacaksınız. Bi bakmadan geçmeyin :)

PAYLAŞALIM MI?

21 Haziran, 2019

BALKON BAHÇECİLİĞİ: SAKSIDA SEBZE YETİŞTİRİYORUZ!


 
saksıda sebze yetiştirilir mi?
    Hazır tasarruf yöntemlerinden bahsetmişken, ev ekonomisine en çok katkıda bulunan yöntemlerden birini paylaşacağım şimdi sizle: Balkon bahçeciliği!

      Uzun bir süre, yaşadığım küçük apartman dairesinde organik üretim yapmanın hayallerini kurdum. Nedense hep büyük bir bahçem olmazsa, yetiştiremem sandım. Sonra ufak bahçeli bir müstakil eve taşındım. Ta daaaa, hayallerim gerçek olmuştu. İşi mutfağında öğrendim yani, bahçede. Ancak bahçe mecarası pek kalıcı olamadı, bu sebeple öğrendiğim her şeyi balkon bahçeciliğinde kullanmak üzere hap bilgi haline getirdim. 

       Şimdi, başlangıç olarak, tohumdan mı, yoksa fideden mi yetiştirmeye başlayacaksınız, ona karar vermeniz gerekiyor. Tohumdan yetiştirmek meşakatli, kan ve gözyaşı ile yoğrulmuş bir yolculuk :/ Yetiştireceğiniz tohumların atadan olması gerekiyor, hibrit değil. Çünkü tohumların genetiği değiştirildi, artık bir defa ekip yediğiniz sebzenin tohumu, 2. sene çıkmıyor. Boşu boşuna tohum ithal etmiyoruz yani. Artık sağımız solumuz önümüz arkamız hep hibrit tohum!

       Ben tohumdan limon ağacı yetiştiriyorum şu anda. Tamamen aşısız, yediveren limon ağacı vardı bahçede, aldım çekirdeklerini çıkarttım, bir gün suda bekletip saksıya doldurduğum bahçe toprağına bir parmak derinliğine gömdüm. Bahçe toprağı olması önemli, hazır torflar süs bitkilerinde işlevsel, ancak meyve sebze için gereken bileşimlerin bazılarını karşılayamıyor, yetersiz kalıyor. Bu arada aşısız ağacın meyve verdiğini ilk defa duydum, genelde turunç olur derler, ama yediveren limon ağacı maşallah beni 1 yıl hiç limonsuz bırakmadı. Limon tohumu filizlendi, şu anda 7-8 yapraklı bir fide olma yolunda ilerliyor, daha da büyüdüğü zaman bir boy büyük saksıya geçmeye hazır hale gelecek. Limon ağacı güneşi de suyu da seviyor bu arada, dayanıklı da bir şey canını sevdiğim. Limon yetiştirecekseniz yediveren türünü seçin ki, bütün bir sene boyunca taze limonunuz olsun ağacınızda. Eğer fidan alarak yetiştirecekseniz, sandığınız kadar da büyük bir maliyeti yok ayrıca, Hepsiburada gibi alışveriş sitelerinden fidan almaya çekinmeyin, hem 50- 60 TL gibi cüzi paralara fidan alabiliyorsunuz, hem de artık paketleme ve kargolama konusunda kendilerini aşmış durumdalar. Hepsiburada dan aldığım mandalina fidanı (bu aşılı) güzelce paketlenmiş ve hiçbir yaprağı zarar görmemiş şekilde elime ulaştı, büyük saksısında yerini aldı. Aslında geldiği hafta çiçeklendi ve meyveye durdu, ancak zamanı geçtiğinden dolayı meyveler kuruyup döküldü. Seneye hasılatı iyi olacak onların, belli.
     Pazarlarda tezgah açan çiçekçilere sadece menekşe için uğruyorsanız, bir daha düşünün. Nisan ayında domates, biber, salatalık fideleri gelmeye başlıyor. O fideleri ekecek saksınız yoksa, hiç dert etmeyin, beş litrelik su şişelerini yarıdan kesip içine toprak doldurursanız, mis gibi bir yatak hazırlamış olursunuz onlara. Domates ve biber fideleri, dikildikten sonra 3-4 günde bir az miktarda sulanacak, fazla sularsanız azarlar. Halk dilinde azdı benim fideler demek, çok boylandılar, suyu gördükçe tepeme kadar boylandılar demek, azan fide meyve vermiyor arkadaşlar. İlk yıl zayiatın büyüğünü burdan verdim ben. Verdim suyu, verdim suyu, tepeme çıkıp ordan nanik yaptılar bana. Unutmayın, az miktarda ve uzun aralıklarla sulayacaksınız, çiçeklendikleri anda suyu bir süreliğine keseceksiniz ki meyve vermeye başlasın. İlk meyvelerden sonra sulamaya devam. O zaman daha sık sulayabilirsiniz yavrularınızı :)

     Salatalık ekimi farklı bir konu. Çok zor, zor meyve veriyor, çünkü salatalık sarmaşık türü büyüyor. En azından bendeki türü öyleydi. İlk sene zayiatımı salatalık fidemin yakınındaki nar ağacına sarılarak büyümeyi tercih etmesi sebebiyle verdim, bir sonraki sene aklım başıma geldi, fidanları boş alana ekip etrafına sarılabilecekleri bir destek sağladım. Şimdi saksıda yetiştirmekle ilgili fikrim çok
daha net; fotoğrafını paylaştığım bitki destek çubuklarını saksının etrafına oturtursanız, ve salatalık fidesi büyüdükçe yapraklarını bu desteğe sararsanız, salkım salkım salatalığınız oluyor. (Hiç dalından yeni kopardığınız salatalığı yediniz mi? Suları akıyor ellerden kollardan) Bu arada salatalığı toplamak için çok geç kalmamak lazım, belli bir boyuta kadar büyüdü mü koparın yeyin, aksi takdirde çekirdekleri büyüyor, tohuma kaçıyor, yenmiyor o zaman.

     Biber ve domates ekimi çok daha kolay. Biberleri birbirine çok yakın ekmemelisiniz, her beş litrelik su şişesine 1 tane denk gelecek şekilde dikilmeli. Yoksa biberleriniz büyüyecek yer bulamaz. 1 tane fideden yaklaşık 20- 30 tane biber alabilirsiniz çünkü siz topladıkça yeni çiçekler/ dolayısıyla da yeni biberler vermeye devam edecek size. Domates de aynı şekilde, domateslerinizin toparğı bibere göre biraz daha derin olmalı, domates suyu biber kadar sevmez, güneş göremezse kızarmaz, aşırı güneşte kalırsa da üzeri yanar, nazlıdır yani, yerini sevip sevmediğini anlayabilmek için domates yavrularınızı iyice izleyin bence.

       Gelelim en kolay yetiştirilen sebzelere: Salatalık malzemeler! Reyhan, taze nane, taze soğan, marul, semizotu... Bunlar için küçük küçük saksılardan bile faydalanabilirsiniz. Taze nane ve semizotu o kadar arsızdır ki, ne kadar kopartıp yeseniz, ertesi gün saksıda o kadar üremiş bir şekilde bulursunuz. Taze soğanı pazarda satılan arpacık soğanların kök kısımları toprak üzerinde kalacak şekilde az aralıklarla ekerek elde edebilirsiniz, uzadıkça kesip kesip tüketirseniz, uzun bir süre taze soğansız kalmazsınız (pazardaki taze soğan fiyatlarını da düşününce, hiç vazgeçmeyi düşünmüyorum bu alışkanlığımdan) Hatta evde çürümeye yüz tutmuş soğanlarınızı da aynı şekilde ekip taze soğan olarak tüketebilirsiniz.

      Kış sebzeleri de yetiştirilebiliyor, bir sene pazıyı tohumdan ektikten sonra, tohumlarını saklayıp ertesi sene doya doya taze pazı yapraklarına doymuşluğum vardır. Avokado çekirdeğinden yetiştirilebiliyor, meyve vermesi uzun sürüyor ancak büyüdüğü zaman muhteşem bir ağaç oluyor, o da biraz nazlı ancak, soğuk yemeye pek gelemiyor.

  Merakınıza göre, kullanımınıza göre balkonunuzda yetiştirebileceğiniz o kadar çok şey var ki, üstelik çok düşük maliyetle, hatta artan çay posaları ve yumurta kabuklarından bitkilerinizi besleyerek. Bahçeye göre bir çok avantajı var üstelik, yaprakları kıtır kıtır yiyip bitiren tırtıllara, salyangozlara karşı savaş açmak zorunda kalmazsınız muhtemelen.

     Çok söylendim onlara sebzelerimi yedikleri için ama savaş açmaya içim elvermedi, neticede o toprak hepimizindi, geçen sene topraktaki sebzelerimi onlar yedi, bu sene saksıdakileri ben yiyeceğim, niyeti bozdum :) Sormak istediğiniz bir şey varsa, yorumlardan bana ulaşabilirsiniz!


     


     



Subscribe to Our Blog Updates!




Share this article!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Return to top of page
Powered By Blogger | Design by Genesis Awesome | Blogger Template by Lord HTML