KİMLERDENMİŞ?

Bu blog, iki yakın arkadaşın ortaklığı ile seneler önce oluşturuldu, ancak evlilikler, doğumlar, ayrılıklar, yeni deneyimler derken, farklı bir yöne evrildi. Sonra da dendi ki, "ya biz bunu da denemişiz". O zaman neden insanlarla da paylaşmayalım? Her işte parmağı olan iki dostun yorumlarını, paylaşımlarını okuyacaksınız. Bi bakmadan geçmeyin :)

PAYLAŞALIM MI?

19 Haziran, 2019

RASTA/ DREADLOCK DOSYASI: NASIL YAPILIR, NASIL YIKANIR (BİTLENİR MİYİM SORUSUNUN CEVABI YAZININ SONUNDA)


rasta nasıl yapılır     Çok enteresandır, kendimi bildim bileli dreadlock/ rasta sahibi olmak istedim. Sanki insanların saçlarının normali böyle olmalıymış gibiydi, kafamdaki "normal" böyle bir şeydi, ama nasıl yaptıracaktım ki, hem çok pahalıydı, hem de "insanlar ne der" di...

     Üniversite de bitince, sanki bu sevdadan artık vazgeçmem gerek gibi bir düşünce peydah oldu bana. Sonra çocuğum oldu, hepten vazgeçtim, ya dedim artık annesin sen. sonra bir şalter attı kafamda benim, ne "insanlar ne der", ne "annesin sen", ne de "30 yaşından sonra olur mu" gibi düşünceler bir anda önemini kaybetti ve aldım elime tığı, saçlarımın alt kısımlarından başlamak suretiyle evde rasta yapımı olayını çözdüm. (Saçınızdan istediğiniz kalınlıkta tutamı ayırıyorsunuz, tarakla tersine tarayıp -krepe yapıp- birbirine dolaştırıyorsunuz, sonra alıyorsunuz elinize tığı, saçın arasını keçelemek suretiyle saçı birbirine kilitliyorsunuz, zaten adı bu yüzden dreadlocks olarak geçiyor) Merak edenler için Youtube derya deniz, Youtube dostunuz, arkadaşınız bu konuda :)

    Tabi aklıma gelmeyen bir sorun vardı, sadece saçlarımın altından saç köklerini ayırmadan yaptığım rastalar, zamanla etraflarındaki serbest saçları kendilerine kitlemeye başladılar, orada kendi haline bırakılsa, bağımsızlık ilanında bulunacak bir oluşum başladığından dolayı da, ilk girişimim olan sevgili bebek rastalarımı kendi ellerimle kesmek zorunda kaldım.

    Dreadlock yetmezliğine 1 sene dayanabildikten sonra, kendimi sadece rasta ve afrika örgüsü yapan bir mekanda buldum, elimdeki ek saçlarla rastalanmak üzere sandalyeme oturdum. (Burada şunu açıklamak lazım, ek saç, rasta yapımında elzem bir şey, çünkü saçlarınızı rasta yapacak kadar uzatmanız çok çok zor bir şey, saçları belinde olan bir insana rasta yapıldığında o saçlar sırtın ortasından yukarı çıkıyor ve zamanla rastalar kendini daha da yukarı topluyor. Ek saçlarla yapıldığında belime kadar gelen saçlar, 6 ay sonra omuzlarıma çıkmışlardı.)

     Şimdi rasta yapımı meşakatli, zor bir şey. istediğiniz rasta yoğunluğuna da bağlı olarak genellikle 2 gün boyunca poponuz uyuşana, kolunuza bacağınıza kan gitmeyene kadar oturup o sandalyede beklemeniz lazım. İki kişinin seri bir şekilde sabah 9 da başladığı maceram, "bitsin bugün" kararım ile tam 12 saat sürdü, sadece yemek ve sigara arası verildi bu arada. Rastalarım herhangi bir balmumu vs. işlemi yapılmadan sadece tığla saçı birbirine kitlemek şeklinde yapıldı, bir adet rastanın yapımı ortalama 20 dakika sürdü. Dipler ve kulak arkaları yapılırken çok acıyor, ben rastayı yapan elemana baya bi küfrettim mesela da allahtan alışkınmış, pek sallamadı beni:/ Mekandan çıktığımda kafamda 56 adet rasta vardı. 

    Rasta yapıldığı gün saç dipleri çok acıyor. Kaşınıyor, ellerinizi sokup hart hurt kaşımak istiyorsunuz ama YAPAMAZSINIZ. Çünkü dipleri birbirine karıştırmamanız gerekiyor. Parmak uçlarımla pıt pıt vuruyordum ben saç diplerime. İyi geliyordu. İlk 2 hafta saçı yıkamak yasak, bu saç diplerindeki gerginlik iki hafta boyunca sürecek demek. Eliniz mahkum, çekeceksiniz. İlk banyodan sonra saç dipleri kendini salacak, rahat bir nefes alacaksınız.

     Banyo olayı çok merak ediliyor. Rastalar, saçın temizlenmesine engel midir? Rasta nasıl yıkanır? Rastayı ne kadar çok sevsem de, bu konuda objektif olmam gerek. Rastaları kesene kadar, içlerinin temizlenmediğinden bir an bile şüphe etmemiştim. Yıkanma ritüelimde şu vardı, rastayı yıkarken saç gibi haldur huldur girişemiyorsunuz, bir süngeri köpürtüp (mümkünse doğal sabunla, yoksa kremsiz şampuanla) tek tek dreadlock ları yıkıyordum, sonra sirkeli su ile duruluyordum, banyodan çıkınca da, içine çay ağacı yağı ve lavanta karıştırdığım suyu doldurduğum spreyi püskürtüyordum saçlarıma. Hem besleniyor, hem de güzel kokuyorlardı. Ancak rastaları kesince şunu farkettim ki, içleri toz dolmuştu. Rastanın içinden sular geçiyor doğru, ama gün boyu içlerine dolan tozlar çıkacak yol olmadığından dolayı rastanın içinde topak topak birikiyor, öylece kalıyormuş.

    Yapımından yaklaşık 1 ay sonra rastalar yumuşamaya başlıyor, minimum 6 ay sonra da formunu almaya başlıyor, 6 ayda bir bakımları var bir de bunun, diplerden gelen saçlar yeniden rastalanıyor, formu bozulan rastalar toparlanıyor, hatrı sayılır bir para da buna veriliyor :/

     Rastaların avantajı şu, bir defa artık saç yapma/ yaptırma, bad hair day/ saçım şekil almıyor gibi dertler yok, kafanızın tepesinde ne şekil verirseniz verin, çok hoş bir görüntüsü var, üstelik tokaya falan da ihtiyaç yok, birbirlerine bağlanabiliyorlar. Şuncacık avantaja denk gelen dezavantajları şöyle bırakıyorum; Kurumuyor (saç kurutma makinesiyle bile) tam olarak kurumasının 48 saat sürdüğünü bilirim, çok dikkat çekiyor (millet birbirini dürtüp saçlarını falan gösteriyor böyle, anaaa gafaya bak falan diyor) eğer ki insanların düşünceleri sizin için önemliyse çok rahatsız edici olabilir. 

     Can alıcı soruya geliyorum: Rasta bitlenir mi?

     Yaklaşık 1 yıl 3 ay boyunca seve seve, bayılarak kullandığım rasta saç, bir gün aniden dayanılmaz bir şekilde kaşınmaya başladı. Diplerin bakımlarını yaptırma zamanı gelmişti, o zaman da kaşınıyordu ama sanki bu başka türlü bir kaşıntıydı. Kontrol de edilemiyor arkadaşlar, sadece diplere bakabiliyorsunuz, orada da bir şey görünmüyordu. Ama aklıma düşmüştü bir kere, ya bitlendiysem, ya bitlendiysem? Ya dedim ben bitlendiysem, çocuğumda da vardır kesin. Kreşe giden beş yaş bebemin kafası evet, bitlerle sarılmıştı. Ve gecenin üçünde çocuğun saçlarını sıfıra vurup yatırmış, banyo aynasının önünde elimde makasla duruyordum. Rastaları 3-4 parmak kalınlığında kalacak şekilde tek tek kestim, saç kremi ile kalanları tek tek tarayarak açtım, Paranit Bir Şampuanını kafama boşalttım, rastalarımın arkasından gökyüzüne doğru "Nedeeeen" diye bağırdım.

     Daha sonradan öğrendim ki, oğlumun sürekli birlikte oynadığı arkadaşı bitlenmiş, rastaların kendi kendine bitlendiğini sanmıyorum ama, etraftaki bitler için uygun bir ortam oluşturduklarının da kesin olduğunu düşünüyorum artık. 

     Bir şey diyeyim mi, gene olsa gene yaptırırım. Çocuğun okuldan bit taşıma ihtimalinin kalmadığı o kutsal zaman geldiği anda yine yaptırırım. Yaşlansam da yaptırırım, büzüşsem de yaptırırım. 50 yaşına gelmiş, bembeyaz rastalarını savura savura gezen bir kadın görürseniz ilerde, gelin bir merhaba deyin, oturur çay içeriz.

     
    

     



Subscribe to Our Blog Updates!




Share this article!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Return to top of page
Powered By Blogger | Design by Genesis Awesome | Blogger Template by Lord HTML